Topluluğa sorularınızı sormak veya başkalarına yardımcı olmak için forumumuzu ziyaret edin

SÖZLÜK » sözlük » Stockholm Sendromu

Stockholm Sendromu

Stockholm Sendromu tıbbi ya da psikolojik bir durum değil, daha ziyade psikolojik bir olgu ya da tepkidir. Rehinelerin veya esarete maruz kalan bireylerin, yaşadıkları sıkıntının kaynağının kendilerini esir alan kişiler olmasına rağmen, kendilerini esir alan kişilere karşı empati, sadakat ve hatta sevgi duyguları geliştirmeleri durumunda ortaya çıkar.

Tanım

Stockholm Sendromu, bazı rehine durumlarında gözlemlenen ve mağdurun kendisini esir alanlara karşı olumlu bir bağ ya da bağlılık geliştirdiği psikolojik bir tepkidir. Mağdurun içinde bulunduğu tehlikeli koşullara rağmen minnettarlık, sempati ve hatta kendisini esir alan kişiyi koruma veya destekleme arzusu gibi duygulara yol açabilir.

Belirtiler ve İşaretler

Stockholm Sendromu ile ilişkili belirti ve bulgular şunları içerebilir:

  • Kendisini esir alan kişiye karşı olumlu duygular veya duygusal bağlılık.
  • Tutsak eden kişinin eylemlerini savunma ya da haklı çıkarma.
  • Tutsak edenin bakış açısına karşı anlayış veya sempati.
  • Kolluk kuvvetlerine veya mağduru kurtarmaya çalışan yetkililere karşı korku veya güvensizlik.
  • Yetkililerle ya da kaçma girişimleriyle işbirliği yapma konusunda isteksizlik.
  • Duruma katlanmak için dissosiyasyon veya inkar gibi başa çıkma mekanizmaları.

Stockholm Sendromu’nun psikoloji alanında tartışmalı bir kavram olduğunu ve tüm uzmanların yaygınlığı veya kesin doğası konusunda hemfikir olmadığını belirtmek önemlidir.

Teşhis

Stockholm Sendromu, Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nda (DSM-5) tanınmış bir tıbbi veya psikolojik tanı değildir. Daha çok belirli rehine veya istismar durumlarında gözlemlenen psikolojik bir olguyu açıklamak için kullanılan tanımlayıcı bir terimdir. Tipik olarak esaret altındaki bireylerin davranışsal ve duygusal tepkilerine dayalı olarak tanımlanır ve farklı vakalar arasında yoğunluğu değişebilir.

Tedavi

Stockholm Sendromu ya da benzer tepkileri yaşayan bireylerin tedavisi genellikle psikolojik destek ve terapiye odaklanır. Ruh sağlığı uzmanları, mağdurların deneyimlerini işlemelerine, bağımsızlıklarını yeniden kazanmalarına ve herhangi bir travma veya duygusal bağlılıkla çalışmalarına yardımcı olmak için danışmanlık sağlayabilir. Bazı durumlarda, aile ve sosyal destek de iyileşmede önemli bir rol oynayabilir.

Ayırıcı Tanı

Stockholm Sendromu resmi bir psikiyatrik tanı olmadığından, tipik olarak ayırıcı tanıda dikkate alınmaz. Bunun yerine, ruh sağlığı uzmanları, rehine durumları veya istismarcı ilişkiler sırasında veya sonrasında bireylerin yaşayabileceği belirli ruh sağlığı durumlarını veya travma tepkilerini değerlendirmeye ve teşhis etmeye odaklanır.

Bu durumlarla ilgili olabilecek bazı durumlar şunlardır

  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Esaret veya istismar da dahil olmak üzere travmatik olaylara maruz kalan bireylerde TSSB ile uyumlu semptomlar gelişebilir.
  • Akut Stres Bozukluğu: Travmatik bir olayın ardından şiddetli stres tepkileriyle karakterize bir durumdur.
  • Bağlanma Bozuklukları: İstismarcı ilişkilerde bireyler düzensiz veya sağlıksız bağlanma örüntüleri yaşayabilir.
  • Dissosiyatif Bozukluklar: Bazı bireyler travmatik olaylar sırasında bir başa çıkma mekanizması olarak dissosiyasyonu kullanabilir.

Stockholm Sendromu’nun tartışmalı bir kavram olduğunu ve tüm rehine veya istismar durumları için evrensel olarak geçerli olmayabileceğini kabul etmek çok önemlidir. Ruh sağlığı uzmanları, değerlendirme yaparken ve destek sağlarken her bireyin kendine özgü koşullarını ve deneyimlerini göz önünde bulundurur.